Bir gece daha uyuyamadım yine,
düşündüm aklıma sen geldin hayalinle,
Bir yazı yazıcaktım sana,
seni anlatıcaktı,beni anlatıcaktı...
bizi anlatacaktı.


Birazda sert olacaktı ...
Kıracaktı kalbini..
Ağlatacaktı seni...


İşin kötüsüde neye ağladığını bile anlayamacaktın(!)


Ne olacaktı seni ağlatan?
Geçmişte yaşadıklarımız mı?
Gelecekte yaşaya(ma)yacaklarımız mı?
Nedeni,niçini,nasılı önemli değildi...
Öyle ya da böyle sen ağlayacaktın.
Bir zamanlar bana gülmüş o gözlerden yaşlar akacaktı.


Hayır bunu yapamazdım...
O yüzden yazmıyorum işte bu yazıyı...


Eğer yazsaydım,yazabilseydim,
son paragrafım bile hazırdı...
Yazının bitişine doğru hıncımı çıkarmak ,
için tekrar tekrar saldıracaktım kalem ucuyla üstüne...


Sana sorular sorucaktım,
cevabını hiçbir zaman alamayacağım sorular...
"Sen hiç böyle sevdin mi?" diyecektim.
Kalbsizlikle suçlayacaktım seni.
Vefasızlıkla suçlayacaktım seni.
Bunlada yetinmeyecektim,
kendim sorduğum sorulara kendim cevaplar verecektim...



Kelime oyunları yapıcaktım,daha sert yazıp seni kırmamak için.



Ama olmadı,sana yine kıyamadım...
yazamadım işte o yazıyı..
Eğer yazsaydım,yazabilseydim,
son cümlem iyi dileklerle bitmeyecekti...


"İnşallah başka biriyle mutlu olursun" demicektim yazıda.
Senin adına hayattan garantiler istemeyecektim...


Yanlış anlama bu kısım senle alakalı değil,benle ilgili.
Hayattan ölüm dışında hiçbir garantiyi istemiyorum artık,
hoş istesemde hayat vermiyor zaten...


Şimdi nasıl mıyım?
yeryüzünde biten her aşk için ağlayan melekler
şimdi benim için ağlıyor...