[center][font:646e=Verdana][b]TERAVİH NAMAZI[/b][/font]


[img(208,177)]http://www.kalbesimya.com/images/stories/teravih.gif[/img][/center]




[font:646e=Verdana]Ramazan ayının çok bereketli bir ay olduğu, hepimizin hem malumunuzdur, hem de bizatihi müşahedemizle tesbit edilmiş bir husustur. Gündüzlerimiz namazdan sonra en büyük ibadetimiz olan oruç, geceleri de camilerimizi doldurup taşıran nurlara garkeden teravih namazıdır. Bu ayda verilmesi daha uygun görülmüş olan senenin herhangi zamanında da verilebilen mali ibadetimiz zekat, fitre, sadakadır. Tabi fitre Ramazan ayı içinde bayram namazından önce verilmesi lazım gelen bir vacip ibadetimizdir. [/font]



[font:646e=Verdana]Fahri Kainat Efendimiz (sav) ilk zamanlarda teravih namazını cemaatle kıldırmıştı. Ashabı buna büyük bir alaka göstermiş, mescidin içi dışı cemaatle dolmuştu.[/font]



[font:646e=Verdana]Bu derin alakayı gören şefkat ve merhamet menbaı, bizim hissettiğimiz endişeyiümmeti hesabına hisseder. [/font]



[font:646e=Verdana]“Bu alakadan dolayı Rabbim bu namazı farz kılarsa, ümmetimin hali nice olur? Kılamadıkları takdirde farzı terk etmiş olurlar!” diye düşünür. [/font]



[font:646e=Verdana]Bu endişeden dolayıdır ki, sonraki gecelerde cemaate teravih kıldırmayan Efendimiz (sav) ashabı kendi haline bırakır. Herkes tek tek (Efendimizin evinde kıldığı gibi) kılmaya başlar.[/font]



[font:646e=Verdana]Durum Hz. Ebubekir (ra) zamanında da aynı şekilde devam eder. Hz. Ömer’in (ra) halifeliğinin ilk senelerinde de aynı sürer.[/font]



[font:646e=Verdana]Bir gün sünnetleri yerli yerine oturtmasıyla bilinen Hz. Ömer (ra), müsteşarlarına sorar:[/font]



[font:646e=Verdana]“ Bu cemaat teravihi neden hala tek tek kılıyor da Resulullah (sav) in kıldırdığı, ilk günkü gibi cemaatle kılmıyor?”[/font]



[font:646e=Verdana]Müzakere uzun sürer ve sonunda karar çıkar:[/font]



[font:646e=Verdana]Büyük alim Ubey bin Kâb (ra), “ Bu akşamdan itibaren teravihi Resulullah’ın kıldırdığı gibi tekrar kıldıracaktır. Cemaatin haberi olsun.” der.[/font]



[font:646e=Verdana]Artık teravihin farz olma ihtimali yoktur. Sünnet olarak ibadet hayatımızda yerini ilk kılındığı gibi almalıdır.[/font]



[font:646e=Verdana]“ Allah, Ömer’in (ra) kabrini nurlandırsın. Mescidimizi nurlandırdığı gibi bölük pörçük cemaatleri toplayıp birlikte ibadet etmemizi sağladı. Tıpkı Resuullah (sav) in kıldırdığı gibi.”[/font]



[font:646e=Verdana]Teravih namazı orucun namazı değil Ramazan ayının namazıdır. Herhangi bir mazeretten ötürü oruç tutamayan kimse teravih namazını kılmaktan geri kalmamalıdır.[/font]



[font:646e=Verdana]Camiye gelen bir kardeşimiz, camide cemaatin teravih namazına durduklarını görünce o ilk önce yatsı namazının farzını kılacak, ondan sonra teravih namazına uyacak, kalan rekatları sonradan tamamlayacak.[/font]



[font:646e=Verdana]Teravih namazı; zaman-ı saadette ikişer rekat olarak kılınmış, böyle kılınması efdaldir. Dört ya da daha çok rekatta da selam vermek suretiyle kılınabilir.[/font]



[font:646e=Verdana] Teravih namazı kılınırken hurufata dikkat edilmeli, yerli yerince okunmalı, acele edeceğiz diye camiden namazsız çıkılmamalı. Cemaat de okudukları tekbir ve tesbihata riayet etmeli, yerli yerince okumalı, acele edeceğiz diye yarım yamalak okunmamalı. Telaş edip, cami-i şeriften bir an evvel çıkayım, dememeli. Camilerimizin bizim huzur mekanlarımız olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.[/font]



[font:646e=Verdana]Camiye sağ ayak ile girilmeli. “ Niyet-il İtifak” denmeli müsaitse “tahiyyat-ül mescid” kılmalı, değilse “Subhanallahi vel hamdülillahi vela ilahe illallahü vallahu ekber vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim”, demeli.[/font]



[font:646e=Verdana]Şimdi Hz. Ali (ra) Efendimizden nakledilen bir hadis-i şerifi okuyalım ve teravih namazlarında akıl ve hafsalanın alamayacağı kadar büyük ne ecirlerin var olduğunu görelim. Böylece zaten devam ettiğimiz teravih namazlarına belki biraz daha fazla titizlik gösteririz, daha güzel eda etmeye gayret ederiz.[/font]



[font:646e=Verdana]Hz. Ali (r.a.)’dan nakledilen bir rivayete göre; Peygamber Efendimiz (sav)’e teravih namazının fazileti sorulduğunda, şöyle buyurmuşlardır:[/font]



[font:646e=Verdana]“Ramazan-ı Şerif’in birinci gecesi teravih namazı kılan kimse ; anasından doğmuş bir çocuk gibi günahlarından temizlenir.[/font]

[font:646e=Verdana]İkinci gecede, mü’min olan anne ve babasının günahları mağfiret buyurulur.[/font]

[font:646e=Verdana]Üçüncü gecede, Arş’ı Ala’dan bir melek nida ederek “amelini halis yap, geçmiş günahlarını Allah (cc) affetti.” Der.[/font]

[font:646e=Verdana]Dördüncü gecede, Tevrat, İncil, Zebur ve Kur’an-ı Kerim’i okumuş gibi sevap alır.[/font]

[font:646e=Verdana]Beşinci gecede, Allah o kimseye, Mescid-i Haram’da namaz kılmış gibi atiyede (ihsanda) bulunur.[/font]

[font:646e=Verdana]Altıncı gecede, Beyt-ül Mamur’u tavaf etmiş gibi sevaba nail olur.[/font]

[font:646e=Verdana]Yedinci gecede, Musa (as)’a yetişip de, Firavun ve Haman ile savaşmış gibi sevap alır.[/font]

[font:646e=Verdana]Sekizinci gecede, Allah İbrahim (as)’a verdiğini ihsan eder.[/font]

[font:646e=Verdana]Dokuzuncu gecede, bir peygamberin ibadeti gibi ibadet etmiş olur.[/font]

[font:646e=Verdana]Onuncu gecede, Allah o kimseyi, dünya ve ahirette hayırlı rızık ile rızıklandırır.[/font]

[font:646e=Verdana]On birinci gecede, dünyadan günahsız olarak çıkar.[/font]

[font:646e=Verdana]On ikinci gecede, Kıyamet günü o kimsenin yüzü ayın on dördü gibi parlak olur.[/font]

[font:646e=Verdana]On üçüncü gecede, Kıyametin korkularından emin olarak haşrolunur.[/font]

[font:646e=Verdana]On dördüncü gecede, Melekler “Teravih kıldı.” Diyerek şahitlik ederler.[/font]

[font:646e=Verdana]On beşinci gecede, Arş ve Kürsi melekleri, duada bulunur.[/font]

[font:646e=Verdana]On altıncı gecede, cehennemden kurtulur, cennete gireceğine dair ber’at verilir.[/font]

[font:646e=Verdana]On yedinci gecede, Enbiyalar gibi sevap alır.[/font]

[font:646e=Verdana]On Sekizinci gecede, bir melek nida edip “Ey Allah’ın kulu Allah senden, anne ve babandan razı oldu.” der. [/font]

[font:646e=Verdana]On dokuzuncu gecede, Allah o kimsenin derecesini Firdevs Cenneti’ne terfi ettirir.[/font]

[font:646e=Verdana]Yirminci gecede, şehitler ve Salihler sevabı alır.[/font]

[font:646e=Verdana]Yirmi birinci gecede, Allah o kimseye cennette nurdan bir ev bina eder.[/font]

[font:646e=Verdana]Yirmi ikinci gecede, her türlü gam ve kederden emin olarak haşrolunur.[/font]

[font:646e=Verdana]Yirmi üçüncü gecede, Allah o kimseye cennette bir şehir halkeder.[/font]

[font:646e=Verdana]Yirmi dördüncü gecede, duası müstecab (kabul) olunur.[/font]

[font:646e=Verdana]Yirmi beşinci gecede, Allah o kimseden kabir azabını kaldırır.[/font]

[font:646e=Verdana]Yirmi altıncı gecede, kırk yıllık ibadet sevabı verilir.[/font]

[font:646e=Verdana]Yirmi yedinci gecede, Kıyamet günü Sır’at’ı yıldırım gibi geçer.[/font]

[font:646e=Verdana]Yirmi sekizinci gecede, cennette onun için bir derece ref olunur.[/font]

[font:646e=Verdana]Yirmi dokuzuncu gecede, kabul olunmuş bir hac sevabı verilir.[/font]

[font:646e=Verdana]Otuzuncu gecede, Allah Teala “Ey Kulum! Cennet’in meyvelerinden ve Selsebil suyundan ve Havz-ı Kevser’den istediğin kadar iç! Ben senin Rabbin ve sen de benim kulumsun!”, buyurur.” İnsan için en büyük saadet Yaradanına kul, O’nun biricik Habib-i edibine ümmet, vatana millete hayırlı insan olmaktır. Bu güzel halisane yapacağımız ibadetler sayesinde erme, erişme lütfuna mazhar oluruz, inşallahü Teala benim kıymetli kardeşlerim. [/font]



[font:646e=Verdana]Hacı Hasan Burkay[/font]