[font:81ff=Trebuchet MS][size=21]NAMAZ
[/size]Salât lugatta hayır dua'da bulunma anlamını ifade eder.[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]Onlar için salât (dua) et. Şüphesiz senin salâtın (duan) onlara huzur verir. (Tevbe/103)[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]Yani 'Onların affedilmeleri için Allah'a dua et!'[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]Fakihlerin ıstılahında ise, iftitah tekbiriyle başlayıp selâmla sona eren ve kendine mahsus şartları bulunan söz ve fiillere salât denir. Bu söz ve fiillerin tümüne, içinde dua olduğu için salât denilmiştir. Çünkü dua, bunların en önemli kısmını teşkil etmektedir. Böylece kül! (bütün), par­çasının ismini almıştır.[/font]
[b][font:81ff=Trebuchet MS]Namaz'ın Hikmetleri[/font][/b]
[font:81ff=Trebuchet MS]Namaz'ın birçok hikmet ve sırları vardır. Bunları şöyle özetleyebiliriz:[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS][b]1.[/b] İnsan, namaz vasıtasıyla gerçek şahsiyetini bulur. Bu da Allah'ın kulu olduğunu idrak etmesidir. Dünya zevkleri ve insanlarla meşgul ol­ması, insana bu gerçeği unutturduğu zaman, namaz bu gerçeği tekrar hatırlatır.[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS][b]2.[/b] Namaz sayesinde insan nefsine, Allah'tan başka hakikî nimet yere­nin ve yardım edenin olmadığı gerçeği yerleşir. Her ne kadar birtakım se­bepler insana yardım ediyor, nimet veriyor görünseler de gerçekte veren Allah'tır. Çünkü o sebepleri insana müsahhar kılan Allah Teâlâ'dır. İnsan zahirî ve dünyevî sebeplerle meşgul olup gaflete daldığında, namaz ger­çek sebebin, yardımcının, nimet, zarar ve fayda verenin, diriltenin ve öl­dürenin Allah olduğunu insana hatırlatır.[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS][b]3.[/b] İnsan, namaz sayesinde işlediği günahlardan tevbe etmek için bir fırsat ve uygun bir zaman bulur, zira insan gece ve gündüz birçok gü­nahla karşı karşıyadır. Bazen bunların farkına varır, bazen de varmaz. İşte tekrar tekrar gelen namaz vakitleri, insanı günahlardan temizleyecek olan fırsatlardır. Hz. Peygamber bu durumu şöyle ifade etmiştir:[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]Beş vakit namazın meseli, sizden birinizin kapısı önünde bol bol akan ve içinde günde beş defa yıkandığı bir nehir gibidir.[/font][url=https://muminforum.yetkin-forum.com/ada99:011.htm#_ftn1][u][font:81ff=Trebuchet MS][color:81ff=#800080][1][/color][/font][/u][/url]
[font:81ff=Trebuchet MS]Ravi, Hasan'ın şöyle dediğini de ekliyor: 'Nehir, o kişinin vücudunda kirden birşey bırakır mı?'[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]' Yine Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS][Söyleyin, birinizin kapısının önünden bir nehir aksa, (ev sahibi de) günde beş defa o nehirde yıkansa ne dersiniz; vücudunda kirden, pastan eser kalır mı? Sahabîler 'Hayır, hiçbir şey kalmaz' dediler]. Hz. Peygamber şöyle devam etti: Beş vakit namaz da işte bunun gibidir. Allah Teâlâ onlarla günahları yıkar, siler1.[/font][url=https://muminforum.yetkin-forum.com/ada99:011.htm#_ftn2][u][font:81ff=Trebuchet MS][color:81ff=#800080][2][/color][/font][/u][/url]
[font:81ff=Trebuchet MS][b]4,[/b] Namaz, insanın kalbindeki Allah'a iman akidesinin gıdasıdır; zira dünyanın zevkleri ve şeytanın vesveseleri insana o akideyi unutturabilir-ler. O akîde insanın kalbine yerleşmiş olsa bile unutulması mümkündür. Heva ve hevese, yanıltıcı dostlara uyup bu unutkanlığa devam ederse, insan tıpkı suyu kesilen ağaç gibi sonunda inkâra düşer. Suyu kesilen ağaç önce kurur, bir süre böyle kalır, sonra da yıkılır gider. Fakat müslüman namaza devam ederse, namaz onun imanı için gıda olur. Dünya ve dünyanın zevkleri artık o kişinin İmanını zayıflatmaya veya yok etmeye güç yetiremez.[/font]
[b][font:81ff=Trebuchet MS]Namaz'm Teşrî Kılınma Tarihi[/font][/b]
[font:81ff=Trebuchet MS]Namaz, bilinen en eski ibadetlerdendir. Allah Teâlâ, Hz. İsmail hakkında şöyle buyurmuştur:[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]Halkına namazı ve zekâtı emrederdi. Rabbinin katında kendisinden razı olunmuş bir kimseydi. (Meryem/55)[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]Namaz, Hz. İbrahim'in dini olan Din-i Hanifte de vardı. Hz. Musa'nın tabileri de namazı bilmekteydiler. Allah Teâlâ, Hz. İsa'nın dilinden şöyle buyurmaktadır:[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS](Rabbim) hayatta olduğum sürece bana namazı ve zekâtı emretti. (Meryem/31)[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]Hz. Muhammed (s.a) peygamber olarak gönderildiği zaman sabah ve akşam ikişer rekât namaz kılıyordu. Bazı âlimler, Hz. Peygamber'e hitab eden şu ayetle, sabah ve akşam kılınan bu namazların . kastedildiğini söylerler.[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]Rabbini hamd ile akşam-sabah (=bi'l-aşiyyi ve'1-ibkâr) tesbih et! .[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS](Mü'min/55)[/font]
[b][font:81ff=Trebuchet MS]Farz Namazlar[/font][/b]
[font:81ff=Trebuchet MS]Mükellef olan her müslümana farz olan namazlar sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarıdır. Bu namazlar, Hz. Peygamber'in Beyt'ül-Makdis'e, oradan da semaya çıkarıldığı gecede farz kılınmıştır. Allah Teâlâ, peygamberine ve diğer müslümanlara bir gün bir gecede elli vakit namaz farz kıldı. Sonra beş vakite düşünceye kadar tahfif etti. Beş vakit namaz kılınır, fakat elli vakit namaz ecri verilir.[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]Ben Mekke'de iken evimin tavanı ayrıldı, Cebrail indi, sonra elimden tutarak beni en yakın semaya götürdü. Allah Teâlâ üm­metime 50 vakit namazı farz kıldı. Bunun üzerine tekrar Allah'a müracaat ettim. Allah 'Onlar beş vakittir ve yine onlar elli vakittir. Benim nezdimde söz değişmez' buyurdu.[/font][url=https://muminforum.yetkin-forum.com/ada99:011.htm#_ftn3][u][font:81ff=Trebuchet MS][color:81ff=#800080][3][/color][/font][/u][/url]
[font:81ff=Trebuchet MS]Sahih görüşe göre İsra hâdisesi, Hz. Peygamber Mekke'den Medine'­ye hicret etmeden 18 ay önce olmuştur. Durum böyle olunca beş vakit namaz, Hz. Peygamber'in daha önce sabahları ve akşamları kıldığı iki vakit namazı neshetmiş oluyor.[/font]
[/size]Salât lugatta hayır dua'da bulunma anlamını ifade eder.[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]Onlar için salât (dua) et. Şüphesiz senin salâtın (duan) onlara huzur verir. (Tevbe/103)[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]Yani 'Onların affedilmeleri için Allah'a dua et!'[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]Fakihlerin ıstılahında ise, iftitah tekbiriyle başlayıp selâmla sona eren ve kendine mahsus şartları bulunan söz ve fiillere salât denir. Bu söz ve fiillerin tümüne, içinde dua olduğu için salât denilmiştir. Çünkü dua, bunların en önemli kısmını teşkil etmektedir. Böylece kül! (bütün), par­çasının ismini almıştır.[/font]
[b][font:81ff=Trebuchet MS]Namaz'ın Hikmetleri[/font][/b]
[font:81ff=Trebuchet MS]Namaz'ın birçok hikmet ve sırları vardır. Bunları şöyle özetleyebiliriz:[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS][b]1.[/b] İnsan, namaz vasıtasıyla gerçek şahsiyetini bulur. Bu da Allah'ın kulu olduğunu idrak etmesidir. Dünya zevkleri ve insanlarla meşgul ol­ması, insana bu gerçeği unutturduğu zaman, namaz bu gerçeği tekrar hatırlatır.[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS][b]2.[/b] Namaz sayesinde insan nefsine, Allah'tan başka hakikî nimet yere­nin ve yardım edenin olmadığı gerçeği yerleşir. Her ne kadar birtakım se­bepler insana yardım ediyor, nimet veriyor görünseler de gerçekte veren Allah'tır. Çünkü o sebepleri insana müsahhar kılan Allah Teâlâ'dır. İnsan zahirî ve dünyevî sebeplerle meşgul olup gaflete daldığında, namaz ger­çek sebebin, yardımcının, nimet, zarar ve fayda verenin, diriltenin ve öl­dürenin Allah olduğunu insana hatırlatır.[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS][b]3.[/b] İnsan, namaz sayesinde işlediği günahlardan tevbe etmek için bir fırsat ve uygun bir zaman bulur, zira insan gece ve gündüz birçok gü­nahla karşı karşıyadır. Bazen bunların farkına varır, bazen de varmaz. İşte tekrar tekrar gelen namaz vakitleri, insanı günahlardan temizleyecek olan fırsatlardır. Hz. Peygamber bu durumu şöyle ifade etmiştir:[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]Beş vakit namazın meseli, sizden birinizin kapısı önünde bol bol akan ve içinde günde beş defa yıkandığı bir nehir gibidir.[/font][url=https://muminforum.yetkin-forum.com/ada99:011.htm#_ftn1][u][font:81ff=Trebuchet MS][color:81ff=#800080][1][/color][/font][/u][/url]
[font:81ff=Trebuchet MS]Ravi, Hasan'ın şöyle dediğini de ekliyor: 'Nehir, o kişinin vücudunda kirden birşey bırakır mı?'[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]' Yine Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS][Söyleyin, birinizin kapısının önünden bir nehir aksa, (ev sahibi de) günde beş defa o nehirde yıkansa ne dersiniz; vücudunda kirden, pastan eser kalır mı? Sahabîler 'Hayır, hiçbir şey kalmaz' dediler]. Hz. Peygamber şöyle devam etti: Beş vakit namaz da işte bunun gibidir. Allah Teâlâ onlarla günahları yıkar, siler1.[/font][url=https://muminforum.yetkin-forum.com/ada99:011.htm#_ftn2][u][font:81ff=Trebuchet MS][color:81ff=#800080][2][/color][/font][/u][/url]
[font:81ff=Trebuchet MS][b]4,[/b] Namaz, insanın kalbindeki Allah'a iman akidesinin gıdasıdır; zira dünyanın zevkleri ve şeytanın vesveseleri insana o akideyi unutturabilir-ler. O akîde insanın kalbine yerleşmiş olsa bile unutulması mümkündür. Heva ve hevese, yanıltıcı dostlara uyup bu unutkanlığa devam ederse, insan tıpkı suyu kesilen ağaç gibi sonunda inkâra düşer. Suyu kesilen ağaç önce kurur, bir süre böyle kalır, sonra da yıkılır gider. Fakat müslüman namaza devam ederse, namaz onun imanı için gıda olur. Dünya ve dünyanın zevkleri artık o kişinin İmanını zayıflatmaya veya yok etmeye güç yetiremez.[/font]
[b][font:81ff=Trebuchet MS]Namaz'm Teşrî Kılınma Tarihi[/font][/b]
[font:81ff=Trebuchet MS]Namaz, bilinen en eski ibadetlerdendir. Allah Teâlâ, Hz. İsmail hakkında şöyle buyurmuştur:[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]Halkına namazı ve zekâtı emrederdi. Rabbinin katında kendisinden razı olunmuş bir kimseydi. (Meryem/55)[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]Namaz, Hz. İbrahim'in dini olan Din-i Hanifte de vardı. Hz. Musa'nın tabileri de namazı bilmekteydiler. Allah Teâlâ, Hz. İsa'nın dilinden şöyle buyurmaktadır:[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS](Rabbim) hayatta olduğum sürece bana namazı ve zekâtı emretti. (Meryem/31)[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]Hz. Muhammed (s.a) peygamber olarak gönderildiği zaman sabah ve akşam ikişer rekât namaz kılıyordu. Bazı âlimler, Hz. Peygamber'e hitab eden şu ayetle, sabah ve akşam kılınan bu namazların . kastedildiğini söylerler.[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]Rabbini hamd ile akşam-sabah (=bi'l-aşiyyi ve'1-ibkâr) tesbih et! .[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS](Mü'min/55)[/font]
[b][font:81ff=Trebuchet MS]Farz Namazlar[/font][/b]
[font:81ff=Trebuchet MS]Mükellef olan her müslümana farz olan namazlar sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarıdır. Bu namazlar, Hz. Peygamber'in Beyt'ül-Makdis'e, oradan da semaya çıkarıldığı gecede farz kılınmıştır. Allah Teâlâ, peygamberine ve diğer müslümanlara bir gün bir gecede elli vakit namaz farz kıldı. Sonra beş vakite düşünceye kadar tahfif etti. Beş vakit namaz kılınır, fakat elli vakit namaz ecri verilir.[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:[/font]
[font:81ff=Trebuchet MS]Ben Mekke'de iken evimin tavanı ayrıldı, Cebrail indi, sonra elimden tutarak beni en yakın semaya götürdü. Allah Teâlâ üm­metime 50 vakit namazı farz kıldı. Bunun üzerine tekrar Allah'a müracaat ettim. Allah 'Onlar beş vakittir ve yine onlar elli vakittir. Benim nezdimde söz değişmez' buyurdu.[/font][url=https://muminforum.yetkin-forum.com/ada99:011.htm#_ftn3][u][font:81ff=Trebuchet MS][color:81ff=#800080][3][/color][/font][/u][/url]
[font:81ff=Trebuchet MS]Sahih görüşe göre İsra hâdisesi, Hz. Peygamber Mekke'den Medine'­ye hicret etmeden 18 ay önce olmuştur. Durum böyle olunca beş vakit namaz, Hz. Peygamber'in daha önce sabahları ve akşamları kıldığı iki vakit namazı neshetmiş oluyor.[/font]